Tarihçesi


SUSIĞIRLIK
   Bursa'ya bağlı eski bir köy. Bursa'da birçok Susığırlık adli köy vardır. Bu nedenle bazı ön adlar almışlardır. Örneğin Gürsu Kebir yani Büyük Susurluk olarak anılırken, Vakıf, Vakıf susığırlık olarak anılıyordu. Bir de Küçük Susığırlık köyü vardı. Bu köy, Demir tas köyünün hemen kuzeydoğusunda idi. Bu köyde Tepecik gibi, Kurtuluş Savası'ndan sonra bir daha kurulmamıştır. Köyde önceleri Rumlar ile Türkler birlikte yasarken, sonra tümüyle Rumların yasadığı bir köy olmuş. Nitekim kadı sicil belgelerine göre Kasım Bey, 1756 yılından önce Küçüksusigirlik'a bir cami yaptırmış. Bu köy, 1924 yılı haritasında bile yer aldığına göre, bu tarihe kadar varlığını korumuştu. Susığırlık köyleri, bataklık içinde bulunan Bursa ve Karacabey Ovası'nda, sultanların susığırlarına (manda) bakmakla görevli köylere verilen genel bir addır. Karacabey'de de bu adı taşıyan birçok köy vardı. 1908 Yıllığı'na göre Karacabey'e bağlı Susığırlık Cennetliği adıyla, hane şayisi verilmeyen bir köyden daha söz edilmektedir. Bu köy, olasılıkla Akça susurluk köyüdür.
GÜRSU/BÜYÜK SUSIĞIRLIK
   Bursa'ya bağlı bir ilçe merkezi. Eski adi Büyük Susıgırlık'tır. Eski bir Rum köyüdür. Bursa ve çevresinde çok sayıda Susurluk adli yerleşim yeri olduğu için 1936 yılında, suyu bol olduğu için Gürsu adi verilmiştir. Köy çok eski bir yerleşimdir. sultanların manda, yani susığırlarına baktıkları için Susığırlık adini almıştır. Yan yana iki Susığırlık köyü olduğu için büyüğü, yani Gürsu Kebir Susığırlık olarak da anılmaktaydı. Diğer Susığırlık ise Vakıf Susığırlık olarak anılmıştır ki, bugünkü Vakıf köy'dür. Gürsu, Yıldırım Beyazıt'ın Bursa'daki imaretinin vakıf köyü idi. Ancak 1912 yılına gelindiğinde Kestel'in sahibi Vadi Mehmet Bey'in vakıf köyü olduğu anlaşılıyor. 1530 yılında 31 hane Hıristiyan yasarken, 1587 yılında 12 Hıristiyan haneye karsın 16 Müslüman hane yasamaktaydı. Ancak Cumhuriyet öncesinde, oldukça büyük olan köyde yasayanların büyük bölümü Rum idi. Bursa Ovası'nda yer alan köyün çevresi yakin zamanlara kadar bataklık idi. 1938 yıllarında yapılan kanallardan sonra, arazileri büyük ölçüde kurumuştur. Deli çay ile Cenup Kanalı arasında yer alır. Kasabanın adına, kadı sicillerinde oldukça fazla olarak rastladık. 1926 yılında bucak merkezi olan belde, 1933 yılında tekrar Kestel'e bağlanmıştır. 1937 yılında Gürsu tekrar bucak merkezi, 9 Mayıs 1990 tarihinde ise ilçe olmuştur. Kandil, köyde, Panagia Kilisesi bulunduğunu yazar. Ancak bu kiliseden bugün hiçbir eser yoktur. 1930 yılında belediye örgütü kurulmuştur. 1895 ve 1908 Yıllığı'na göre 371 hane bulunan Gürsu'da 1990 yılında 12.730, 1997 yılında 20.460 kişi yasamaktadır. Gürsu'nun Zafer, İstiklal, Kurtuluş ve Yenidogan adlarında 4 mahallesi ile 10 köyü vardır. Kasabadaki Rumların göçmesi sonucunda yerlerine Yunanistan'ın Langaza, Kilis, Karaca ova, Fistan ve Seren bölgesinden gelen göçmenler iskân edilmiştir. Kurtuluş Savası'ndan önce Türkler Aşağı Mahalle'de yasamaktaydı. Bugün halen yerliler bu mahallede yasar. 93 göçmenlerinden Batım'dan gelenler de bu mahallede iskân edilmiş. Daha sonra da Bulgaristan ve Yugoslavya'dan gelen göçmenler de kasabada iskân edilmiştir. Halen ilçe sınırlarında birçok fabrika ve isletme bulunmaktadır. Yaklaşık bir asır önce yapılmış tarihi    Orta Camii vardır.